AKP'nin Şirket Rejimi

Otoriteryen Muhafazakarligin Gerilim Hatlari: Kürtler-Cemaat-Aleviler Türkiye'nin son 10 yili toplumsal ve siyasal olarak dört aktörü öne çikariyor: AKP, Gülen Cemaati, Kürtler ve Aleviler. 12 yillik iktidarini tamamlamak üzere olan ve ülkeyi bir sirket kültürü ile yöneten AKP, sarsilan içsel-dissal dengeler ve gelisen toplumsal dinamikler sonucu sancili bir sürece girdi. AKP'nin olusturdugu 'Sirketokrasi' rejimi, hem geleneksel devlet otoriterligini yeniden üretip güçlendirmis hem de 'otoriteryen muhafazakârlik' kültürünü bina ederek 'Santiye-Rantiye-Zaptiye-Tasfiye' seklinde özetlenebilecek yönetim tarzi yaratmistir. Liberallerden sonra Gülen Cemaati'nin de sirketin ortakligindan ayrilmasi yeni güç çekismelerini, tasfiyeleri ve yeni denge arayislarini beraberinde getirmistir. Soma'da yasanan isçi katliami ise yeni kirilma noktalarindan biri olmustur. Ortadogu'da önemli bir aktöre dönüsen Kürt Siyasi Hareketi bu yeni dengelerin anahtari konumuna yükselmistir. Aleviler ise hem iç siyasal gelismelerde hem de Suriye'deki iç savas özgülünde, dolayli veya dolaysiz önemli aktörlerden biri haline gelmis, Gezi Direnisinin önemli toplumsal gövdesini teskil etmeleri bakimindan da diger üç aktörün dikkate aldigi bir konumlanmaya sahip olmuslardir. AKP, Cemaat, Kürtler ve Aleviler arasindaki iliskileri, yerel, bölgesel ve küresel baglamlar ile güncel gelismeler isiginda ele alan Ercan Geçgin, bu aktörlerin iç kirilganliklarina, manevra alanlarina, tarihsel ve yapisal niteliklerine de dikkati çekiyor. Ayrica, AKP'nin 'otoriteryen muhafazakârlik' ideolojisine dayali tahakküm ve riza üretme biçimlerini güncel örneklerle açiklamaya çalisan Geçgin, 17 Aralik 2013'teki Yolsuzluk ve Rüsvet Operasyonu'ndan sosyal medyaya düsen 'tapelere', 30 Mart 2014'deki Yerel Seçim sonuçlarinin yarattigi tablodan Soma'daki isçi katliamina ve Cumhurbaskanligi seçim sürecindeki bir dizi güncel gelismeye kadar, bugünden yarina Türkiye'yi nasil bir denklemin bekledigine de isik tutmus oluyor.(Tanitim Bülteninden)