Ben Buranın Yabancısıyım

Tanrilarin hayvan kafali oldugu devirlerin bir tezahürü degil mi medeniyetimiz?
Toplum içinde pek de itibar görmeyen primat türlerinden biridir Nes, bu yüzden de küçük bir memurlukla yetinmek zorunda kalmistir. Eger siradan bir sempanze olmayip da bir goril ya da orangutan olsaydi sansi elbette ki çok daha fazla olacaktir ama her seye ragmen mevkiinde yükselmek için onun da bazi planlari vardir.
Ülke liderinin etrafinda fir dönmeye baslar. Onun gittigi yerlere gider, o neyi seviyorsa onu sever, neyi sevmiyorsa ondan nefret eder. Sigarayi birakir, içkiye elini sürmez bile. Sonunda sebatkârligi semeresini misliyle verir ve çok önemli bir kurumun basina getirilir. Getirilir getirilmesine ama yeni görevinin ilk günlerinde haril haril toplum terbiyesi için parlak fikirler gelistirmekle mesgulken garip bir seye sahit olur ve yaptigi is hakkinda kafasinda soru isaretleri belirir. Süphelerini gidermek ve ortaligi söyle bir kolaçan etmek için kurum içinde çikacagi kisa bir gezinti ise sonu belirsiz bir maceranin baslangici olacaktir.
Edebiyatimizin yeni soluklarindan Selim Adanir, Ben Buranin Yabancisiyim ile hiciv sanatinda yepyeni bir pencere açiyor. Distopik kara mizahin ülkemizdeki bu nadir örnegini elinizden birakamayacaksiniz.