Büyük İskender

Sonunu bildiginiz, yine de elinizden birakamadiginiz romanlar ya da gümüs perdedeki yansimalarindan gözünüzü ayiramadiginiz filmler vardir. Iste elinizdeki Büyük Iskender kitabi, gerçek bir tarih kitabi olmasina ragmen, Makedonya kralinin bilinenden çok farkli bir portresini, adeta epik bir filmin rengârenk kareleri araciligiyla çiziyor, roman tadinda bir anlati sunuyor. Yazari Jona Lendering daha önce hiç denenmemis biçimde, bir yandan geleneksel antikçag Yunan anlatilarini didiklerken, diger yandan Babil hükümdarlik kayitlarini, Iran kökenli belgeleri okurlarinin gözleri önüne seriyor. Ayrica ancak son yillarda okunabilmis sayisiz kil tablet esliginde bizi Iskender'in pesinden büyülü bir yolculuga çikariyor. Çarpici güzellikteki gizemli Uzakdogu diyarlarina sürüklenirken, baska kültürlerin tuhaf gelenekleri olan halklarini, gözü pek ve merhametsiz savasçilarini tanima firsati buluyoruz. Lendering'in Iskender'i, yalnizca aman vermeyen bir fatih ya da dillere destan bir kahraman degil; daha çok, farkli kültürler arasinda bocalayip kalmis, tebaasini olusturan halklari bir çati altinda toplama arzusuyla dolu genç bir liderdir. Hep anlatildigi gibi seytan ya da tanri olarak degil, siradan bir insan olarak görürüz onu. Kitapta, Iskender'in ezeli rakibi Pers hükümdari III. Dareios'un portresi de, Yunan kökenli kaynaklarda yansitildigi gibi korkak bir hükümdar olarak degil, üstün vasiflari olan, kili kirk yaran cesur bir komutan olarak çizilmistir. Jona Lendering tarihçidir. Kitap Yayinevi'nin de yayinlayacagi Stad in Marmer; Gids voor het antieke Rome aan de hand van tijdgenoten [Mermer Sehir: Çagdaslarinin Gözünde Antikçag Romasi] adli yapiti “Hollanda'da bugüne kadar yayimlanmis Roma'yi en iyi tanimlayan kaynak” sifatiyla övgüye deger bulunmustur.