Çöküş

Halk TV Genel Yayin Yönetmeni Hakan Aygün, yaklasan genel seçimler öncesi bir 'seçim kitabi'na imza atti. 'Çöküs' adli kitap, AKP'nin 'Batili' Türkiye'yi nasil modern dünyadan uzaklastirarak bir çöküse götürdügü kadar; çöküs sirasinin artik 'Türkiye'yi çökertmeye çalisanlara' geldigini anlatiyor. Gezi'nin efsanevi yayincisi Halk TV'yi yönetirken yasadiklarini, gördüklerini, 'bir dönemin günlügünü tutar' gibi analizleriyle halka aktaran Hakan Aygün, 'Çöküs'te 2015 genel seçimleri sonrasindaki olasiliklara isik tutuyor. 'Çöküs'ün önce Erdogan'in sonra AKP için niye kaçinilmaz oldugunu anlatiyor. Türkiye'nin 'AKP iktidara gelirse bir daha demokratik seçim olmaz' ya da 'AKP sandik hileleriyle sandigi birakmak istemeyecektir' tartismalariyla gittigi 2015 seçimlerinin havasini anlatan bir 'dönem kitabi' olma özelligini de tasiyan 'Çöküs', bu özelligiyle kütüphanelerde yer almasi gereken bir yapit olarak karsimiza çikiyor. AKP-Cemaat kavgasinin gizli sifrelerini çözmeye çalisirken, direkt taraf olmadan 'yumurta mi tavuktan, tavuk mu yumurtadan çikti' yaklasimiyla, 'olayin sicakligina' kapilmadan objektif bir fotograf çekmeye ugrasiyor. Hakan Aygün kitabinda, 'kadin fitrattan erkekle esit degil' söylemi ve seçim meydanlarina Kuran'la çikmaya uzanan Islamciligin vardigi noktalarin günlügünü tutuyor. Hirsizlik ve yolsuzluklari sahiplenmeye dek uzanan 'dinci fanatikligin' arkasindaki 'amaç için her yol mübah'a dek ulasan 'takiyye' geleneginin kodlarini çözmeye çalisiyor. Hakan Aygün kitabinda, HDP'nin baraj sorununun gelecekte hangi tartismalara gebe oldugunu, gün gelip 'Türklerin bölünmeyi isteyebilecegi' fantezisiyle harmanlayip, ulusalci sol Kürt siyasetinin sikintilarina da el atiyor. Hakan Aygün, 'Neden CHP ile özdeslesen Halk TV'de' çalistiginin cevabini da, satir aralarina sikistirdigi 'medyanin yasadigi iktidar baskilarini' anlatarak veriyor. AKP'nin en son rahibin içeri tikildigi meshur Nazi fikrasini 'en son imamlari içeri tikarak' günümüzde yasattigini anlatirken, politik tavrini da, toplumun tüm renklerini kapsayan merkeze açilmis bir kitle partisi olmaya, yani gerçek anlamda sosyal demokratliga soyunmus CHP'den yana koymaktan kaçmiyor. Türkiye'ye demokrasiyi getiren Atatürk'ün Partisi CHP'nin yeni görevinin sadece 'ulusalcilik' sadece 'solculuk' ya da sadece 'liberallik' gibi 'tekli' alanlara sikismadan, Türkiye'nin 'Ortadogululasmasini' engellemek için 'merkezin yeniden insasi' olduguna dikkat çekiyor. 'Çöküs', Hakan Aygün'ün kurulus asamalarini bir gazeteci olarak çok yakindan takip ettigi AKP'nin 'Islamciligin demokrasi' sorunu yüzünden nasil önce kendisinden olmayanlarla, sonra da kendisinden olanlarla bile kavgaya sürüklenerek, çöküse dogru gittigini anlatiyor. Hakan Aygün, 'Çöküs'te simdiye dek paylasmadigi bazi 'çok özel kulis bilgilerini' de, gazeteciligin olmazsa olmazi 'off the record' kuralinin sinirlarini asmadan, degisik imalarla veriyor. Hakan Aygün, Cumhuriyet Gazetesi'nde çalistigi 1980'li yillarin sonunda kaleme aldigi, Türkiye'de siyasal Islam'in iktidara gelecegi uyarisini yaptigi 'Seriatin Ayak Sesleri' kitabinin ikinci ve son cildi olarak gördügü 'Çöküs'te, siyasal Islam'in çöküse geçeceginin müjdesini veriyor.