Peradan Beyoğluna

Pera; kiliseleri, yabanci okullari, hastaneleri ve görkemli sefaret binalarinin yani sira magazalari, birahaneleri, lokantalari, pastaneleri, tiyatrolari, lüks genelevleri ve barlariyla da önemli bir merkezdi. Hiristiyan halkla Istanbul'un geleneksel Müslüman mahallelerinde yasayan Türklerin kesisme noktasiydi.Dolayisiyla Ankara merkezli yeni Cumhuriyet yönetiminin, 600 yillik çokuluslu ve çokdinli Osmanli Imparatorlugu'nu en kisa yoldan tek irk, tek dil ve tek dinden olusan bir Türk ulus-devletine çevirme çabasinin hedefe ulasmasi için, ele alinmasi gereken en önemli konulardan biri Türklesmeye direnen Pera'ydi.Pera halkinin ve ekonomisinin millilesmesi için 1923'ten itibaren ortaya çikan çalisma izinlerinin kisitlanmasi, Varlik Vergisi, Yunan vatandaslarinin Türkiye'de oturmalarina ve çalismalarina olanak veren Ankara Antlasmasi'nin yürürlükten kaldirilmasi gibi sert yaptirimlar; "Pera"nin Beyoglu'na, "Grand Rue du Pera"nin ise Istiklal Caddesi'ne dönüsmesine zemin hazirlamisti. 6-7 Eylül ve Kibris Olaylari ise Pera için sonun baslangiciydi.Pera'dan Beyoglu'na, Istanbul'un Levanten ve Azinlik Semtinin Hikâyesi, Pera'nin etnik ve ekonomik çehresinin millilesme ve Türklesme asamalarina birinci elden taniklik ediyor. Özel arsivlerden derlenen fotograflar ve Istanbul'un Rumca basinina yansiyan haberlerle, unutulan bir yakin tarihi yeniden hatirlatiyor. (Tanitim Bülteninden)