Putlarını Kıramayan Kabileler

Toplumlarimiz, kapitalist, seküler, liberal dünya görüsleri, hayat tarzlari tarafindan eksiksiz bir biçimde fethedildikleri halde, toplumlarimiz kapitalist/seküler/liberal/materyalist/pozitivist fatihler tarafindan konulan/kurulan yasalar, kavram ve kurumlar tarafindan yönetildigi halde, bizler, Müslümanlar olarak, Islami düsünce/kültür/akademi/siyaset vb. hayati olarak, sanki böyle fetihler hiç yasanmamis gibi, sanki Islami bir toplumda/dünyada/hayatta yasiyor gibi, bu büyük anormalligi fark etmeden, hiç bir sorun yokmus gibi yasamaya devam ediyor, hangi Islami yorumun/hareketin/cemaatin/mezhebin/liderin en 'hakiki' oldugunu tartismaya devam ediyoruz. Asil tartisilmasi gereken konulari hiç gündeme getirmiyor, hiç tartisilmamasi gereken konulari hep gündemde tutuyoruz...Günümüzde Islam dünyasi toplumlarinda yeni bir cahiliye biçimine, kabile iliskilerine dönülmüstür. Hangi gerekçeye dayali olursa olsun kabile iliskisi, (etnik-mezhepçi-tarikatçi-cemaatçi) dislayici bir iliski biçimidir. Bütün farkliliklari sorun olmaktan çikaran, farkli hassasiyetleri içeren, büyük bir bilgelik kültürüne dayali Islam kardesligi iliskisi gerçeklestirilinceye kadar, medeni olmaktan söz edemeyiz...