Salih'in Şehirleri Medain-i Salih

Kur'ân-i Kerîm'in evrenselligini düsündügümüzde anliyoruz ki, bizlere verilen örnekler/kissalar sadece yasandiklari cografya/tarih ile ilgili/sinirli degillerdir. Bunlar sahne degisse de her zaman diliminde karsimiza çikan/çikacak degismez gerçeklerdir. Bu olaylardan ders aliriz veya almayiz; fakat sunu iyi bilelim ki her gün günesin dogusu ile batisi arasinda Sâlih'in Sehirleri'nde Sehrin Sâlihleri ile karsi karsiya gelmekte ve yaptigimiz tercihler, seçtigimiz yollar, takindigimiz tavirlar bir imtihan olarak sevap ve günah hânemize islenmektedir.Sâlih kelimesi anlam olarak gurur, kibir ve riyâdan uzak, hem All?h'a hem de insânlara karsi davranislarinda, alçakgönüllü, samimi, içten, yararli, yumusak, ihlâsli insân demektir. Böyle bir insân ise Kur'ân'in ön plana çikardigi ve All?h'in övgüyle yücelttigi bir sahsiyettir. Sâlihlerden olmak veya Sâlih bir çocuga sahip olmak peygamberlerin de degismez duâlarindandir. Böyle bir insân olmanin tek yolu da Kur'ân'in üzerinde israrla durdugu gibi "sâlih amel"den geçmektedir.Hz. Sâlih'in kissasini temel alan bu kitap, Sâlih'in Sehirleri'nden hareketle Sehirlerin Sâlihleri'ne dikkat çekmekte ve çagimizin sehirlerinin Sâlih'in Sehirleri'nin trajik sonuna dönüsmemesi yolunda bir katki saglamayi hedeflemektedir. Zira issiz, mutsuz, hüzünlü, günahkâr, terk edilmis, masumiyetini yitirmis sehirlerin yeniden "Medîne-i Fâzila" olabilmesi Sâlihlerin sayisinin artmasiyla dogru orantilidir.