Şükür ki Gurme Dediklerinden Değilim

Tadi damagimizdan gitmeyen "batna cila" çorbalarin... sirkelerin, sarmisaklarin... artik bulunmayan, her mevsime ayri Bogaziçi baliklarinin, özellikle Bogaz'in krali Lüfer'in, kaybolan uskumrunun, çirozun... artik bir daha geri gelmeyecek eski lokantalarin, Deli Hafiz'in, Abdullah'in, Konyali'nin, Pandelli'nin, Avci'nin, Hüdadad'in, Borsa'nin, Liman'in, Fettah'in... Her çesit ekmegin, francalanin, eski Ramazan pidelerinin, Mandra'nin sicak sandviçlerinin... Tadi bugünkülere benzemeyen ayranlarin, gazozlarin, serbetlerin, suruplarin ve limonatalarin... Evde açilmis yufkadan yapilmis böreklerin, gözlemelerin, tatar böreginin... fistigi farkli helvalarin, kestaneli kabak tatlilarinin... bütün yemeklerde azi karar çogu zarar baharatlarin... safranin, zencefilin, hardalin, salepin, maydanozun, çöreotunun, nanenin, kekigin, tarçinin, kimyonun, defnenin, karanfilin, karabiberin... Bütün bunlarin hepsinin hatiralari, özlemleri, eski lezzetleri hep bu kitapta...Eser Tutel'in, Sükür ki 'Gurme' Dediklerinden Degilim adli bu kitabi da akide sekeri gibi, badem sekeri gibi, güllaç gibi eskilerden kalma tatlariyla yüklü bir kitap. Okurken tadi damaginizda kalacak...