Toplumsal Paylaşım Ağı Facebook "Görülüyorum Öyleyse Varım!"

toplumsal paylasim agi facebook: “görülüyorum öyleyse varim!” adli bu çalismada, Facebook kullanimina ve Facebook ortamina iliskin iki farkli çerçeve çizdik. Facebook kullananlarin mahrem algisinin degismesi, kamusal alanda gözetim ve denetimi nasil kavrayarak, uyum sagladiklari ile, Facebook vb. toplumsal paylasim aglarinda gelisen iki yeni olgu: teshircilik ve muhbircilik. Bu iki olgu, yeni medyanin gündelik yasam rutini içerisindeki önemli rolünün de yansilaridir, denilebilir. Yeni medya döneminde dolasima sokulan popüler kültür anlatilarinda bireye haz veren artik görüntünün egemenligidir. Görsel olanin egemenligi, beri yandan da sürekli görmeyi ve görülmeyi de dogal ve mesru hale getirmekte, bu iki edimin de birey tarafindan kaniksanmasini saglamaktadir. Görmek isteyen birey mikro iktidar düzleminde toplumsal paylasim aglarinda eski ve/veya yeni arkadaslarini gözetlemekte, makro iktidar düzleminde ise bu bireyin sanal uzamda biraktigi tüm elektronik ayak izleri basta ulus-devletin emniyet güçleri olmak üzere tüm kapitalist örgütlenmeler tarafindan da takip edilmektedir. Toplumsal paylasim aglarinda tiklanan reklamlar, ziyaret edilen arkadas hesaplari sürekli ve düzenli olarak reklamcilik ve pazarlama sirketleri tarafindan ayrintili olarak kayitlanmakta ve kisiselles(tiril)mis reklam kampanyasi veya ürün tanitimi için bu veri bankasi kullanilmaktadir.Biz bu çalismada Facebook kullanilmasin demiyoruz; okumalarimizin ve etnografik alan çalismamiz sonunda, Facebook vb. toplumsal paylasim aglarini mahrem olgusunun degistiginin, ulus-devletin emniyet güçleriyle ve kapitalist sirketlerin reklam ve pazarlama birimleri tarafindan veri bankasi olusturma amaçli gözetlendigimizin, kendimizin de bizatihi her seferinde baskalarinin profillerine, duvarlarina ve görsel paylasimlarina baktigimizda gözetim ediminde bulundugumuzun, kendimize de bakilacagini bilerek-tam da bu nedenle “Facebook sahnesi”nde bilerek ve isteyerek belli bir performans sergiledigimizin, görmekten ve göstermekten bir haz aldigimizin farkinda olalim, bu farkindalik ile yeni medya ortamlarini kullanalim diyoruz. Facebook vb. toplumsal paylasim aglarinda “iktidarin gözü”, igne deliginden oldukça incelikli bir sekilde geçmektedir. Neredeyse, iktidarin kendini tesis etmekteki basarisi görünmezliginden ve dogalligindan kaynaklanmaktadir. Bu incelik üstüne bir de bireysellesmenin getirdigi “teshir” etme arzusu eklenince; yukarida daha önce söz ettigimiz iki düzlemli/katmanli iktidar örüntüsü ortaya çikmaktadir: makro politik ve mikro politik iktidar…Bu her iki düzlemde kurulan iktidar, son kertede bireyi, kendi varolus kosullarini denetlemek, degistirmek konusunda güçsüzlestirir; egemen olan durum tanimlari tarafindan bireyin özerkligi emilir ve sahne performansi, gündelik rutinlerinin güzergâhi belirlenir. Kamusal alan artik özel olani da içermistir: ikili iliskiler, kaygilar, korkular, sevinçler, acilar, hayal kirikliklari ve umutlar…