Yabani Gerçek

NISAN 1992'DE, CHRIS MCCANDLESS ADINDA GENÇ BIR ADAM Alaska yabanina yürüdü ve terk edilmis bir minibüste ölmeden önce 100 gün boyunca hayatta kaldi. "INTO THE WILD" hikâyesi aradan geçen yirmi yilda milyonlari büyüledi. Ama sadece bir kisi Chris'in sira disi yolculugunun ardindaki gerçegi biliyordu - ta ki simdiye dek. “Birçok insan, Chris'in yaptigi seyi neden yaptigini anlayamadan Into the Wild'i okuyup bitirdi. Açik gerçeklerden yoksun bir halde, Chris'in bencil, anne ve babasina karsi affedilmez derecede acimasiz, zihinsel olarak rahatsiz, intihara meyilli ve/veya aptal oldugu sonucunu çikardilar. Bu yanlis varsayimlar Carine'in canini sikiyordu. Agabeyinin ölümünden yirmi yil sonra, Chris'in hikâyesinin tamamini, ayan beyan ve dolaysiz, aci veren parçalari saklamadan anlatma vaktinin geldigine karar verdi.” –JON KRAKAUER, Önsöz'den McCandless kardesler, çalkantili çocukluklari boyunca kaotik bir aile yasaminin tam ortasinda birbirlerine tutundu, ömür boyu sürecek bir bag ve sarsilmaz bir güven kurdular. Bu yüzden, Chris neredeyse tüm esyalarini birakip, tüm aile baglarini kopararak yollarda kimligi belirsiz bir yasam kurguladiginda Carine, onu tanidigi herkesten neyin uzaklastirdigini anlamisti. Carine, kendi gerçegiyle yüzlesip bir takim ezici engelleri astiktan sonra artik yaninda olmayan agabeyiyle paylastigi sevgi ve bagda güç buldugu kendi essiz yolculuguna çikti.