Yüksel Arslan - İlişki, Davranış, Sıkıntılara Övgü'den Arture'lere 1955 - 1970

Yüksel'in görüleri karmasik bir bilinçalti dünyasini yansitiyor. Görülmedik yaratiklar ortaya çikmis. Organlari eksik. Kemikleri ve kaslari et baglamamis. Bunlar, dökülmekte olan insan kalintilari mi, yoksa sanatçinin düsüncesinde üreyen yeni bir insan türünün ilk örnekleri mi, anlasilmiyor. -M. S. Ipsiroglu-Maviler kalkiyor yerini soluk renklere, toprak renklerine birakiyordu. Bilinçaltinin olasiliklarini belirtiyordu, bütün igrençlikleri, özgürlügü ve somut örnekleriyle. Belki herkes gibi kendi bunalimini da sergiliyordu bu yapitlarinda, olaganüstü ve saygideger bir güçle...-O. Duru-Niçin dogayi soyutlamak da Insan düsüncesini somutlamak degil?-F. Edgü-Onun "resmi" (peinture), bir "resim karsiti"dir (anti-peinture). Bu ayrica, sanatin insandan ayri ve onun karsisina dikilen bir gerçek olmasina, yani "sanat içinde yabancilasmaya" karsi çikmaktir; insan kisiliginin ve hür varliginin temel bir sart olarak ileri sürülüsüdür.-S. Hilav-Demek, kendime, küçük, toplumdisi, yikici, anarsist, insansala karsi, arturique, patafizik, psychiaRtrique!, Nietzscheci, vs, bir yasanti seçmistim.-Y. Arslan- (Tanitim Bülteninden)